Duman / Çetin Zor
Çetin Zor “Duman” adlı öyküsüyle Tida Yayınları’nda.
İyi okumalar dileriz.
www.tidayayinlari.com.tr
Çetin Zor “Duman” adlı öyküsüyle Tida Yayınları’nda.
İyi okumalar dileriz.
www.tidayayinlari.com.tr
HEMEN BAŞVURUN “Kemal Oruç ile Online Yaratıcı Yazarlık Atölyesi”nde yazarlık, anlatım ve doğaçlama becerimizi geliştiren çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken birçok sanat dalından yararlanıyoruz. Sürekli fikir üretiyoruz, usta yazarların eserlerini yorumluyoruz, öyküler yazıyoruz; bu öykülerin sunumunu ve doğaçlamasını yapıyoruz. Süreç: 1. Aşama / 12 Hafta …
Kentten İndim Köye
Öykü
Bir yeri tanımak istiyorsanız, size tavsiyem; o yerin meydanına gidip etrafı seyredebileceğiniz bir yere oturun. Güneş hangi dağdan doğuyor, hangi çalılığın arkasında batıyor, önünüz sıra geçip giden insanların yüzlerine bakıp sevinç ve üzüntülerini görün. Telaşlarının yönü neresidir, kim kiminle geçimli veya husumet halinde, hangi sevda kimin başında tütüyor izleyin. Kim yerli, kim sonradan gelme kim kabul görmüş, kim huzurdan azade… Tavla oynayanları takip edin meselâ; zarlar çok şey anlatır, okumayı bilirseniz. Hırs ve hüsranı açık eder zarların üstündeki sayılar. Başıboş dolaşan hayvanlara nasıl davranıyorlar bakın bakalım; itip kakıyorlar mı, başını okşayıp yiyeceğini paylaşan var mı? Her şey görünür meydandan yayılan hayatta. Ezan okuyan müezzinin sesinden bile anlarsınız, orası huzurlu bir yer midir, yoksa değil midir? Devamı…
Yaratıcı Yazarlık Atölyesi hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.
Hatice Çakmak “Kentten İndim Köye” adlı öyküsüyle Tida Yayınları’nda! İyi okumalar dileriz.
ROMAN Ayfer Erdoğan Heyecandan gece uyuyamamıştım. Sonunda liseden mezun oluyordum. Üniversite sınavına girmiş, yıllardır hayalini kurduğum Edebiyat Fakültesine yetecek puanı almıştım. Üç kardeşin en küçüğü ve evin tek kızıydım. Tek olmama bakmayın; pek şımartıldığımı söyleyemem. Babam oturduğumuz kasabada küçük bir esnaf, annem ise dışarıya …
Merdiven
Öykü
“Meryem, gel kızım biraz konuşacaklarım var.”
“Şu ödevimi bitireyim geliyorum anne.”
“Bırak şimdi. Birazdan yaparsın, önce anlatacaklarımı dinle.”
“Olur anne, seni dinliyorum. Ne konuşacaksın?”
“Bak kızım, okulun bitiyor artık. Yarın misafirlerimiz gelecek seni görmeye. Baban hazır olmanı istiyor.” Devamı…
Roman
Heyecandan gece uyuyamamıştım. Sonunda liseden mezun oluyordum. Üniversite sınavına girmiş, yıllardır hayalini kurduğum Edebiyat Fakültesine yetecek puanı almıştım. Üç kardeşin en küçüğü ve evin tek kızıydım. Tek olmama bakmayın; pek şımartıldığımı söyleyemem. Babam oturduğumuz kasabada küçük bir esnaf, annem ise dışarıya dantel çeyizler işleyen, içine kapanık tipik Anadolu kadınıydı. Büyük abim altı, küçüğü ise iki yaş büyüktü benden. Onlar da halen kasabamızın bağlı bulunduğu şehirde üniversite öğrencileriydi. Devamı…
Yüz Görümlüğü
O sabah, elime tutuşturulan bilgilendirme notundan, röportaj yapacağım doktorun sahibi olduğu Ersümer Göz Hastanesini bulmam pek de zor olmamıştı. Randevu saatine on dakika kala hastanenin girişindeki döner kapıdaydım. Büyük bir otel lobisini andıran hastanenin danışmasındaki görevliye eğilerek, biraz nefes nefese kalmış bir ses tonu ile;
“Saat 10.00’da Doktor Mehmet Ersümer ile röportaj randevumuz vardı.” dediğimde
“Mehmet Bey, sizi altıncı kattaki bürosunda bekliyorlar efendim.” cevabını almıştım. Devamı…